Merhabalar Efendiim,


Hehe bazen çok şapşallaşıyorum bunu biliyorum. Bazende çok akıllanıyorum bunu da biliyorum. Ama asıl sorun şu an şu yazdıklarımla pek de alakası olmayan bir konu olan benim kesin çizgilerim. Saçma ve aptal gururum. Ve hiç bitmek bilmeyen inatçılığım. Bunlara tek tek açıklama getirmeye çalışacağım ama nafile ki yapabileceğimi sanmıyorum.

Ne oldu nasıl oldu bilmiyorum ama benim fazla kesin çizgilerim var. Bazan iyi bazan kötü de olsa öyle işte sahibim bunlara. Bu bazı arkadaşlarımı korkutuyor bunu da biliyorum ve bana benim kızacağım bir şeyler anlatmak istemiyor bunu da biliyorum ama bu benim yapabileceğim bir şey değil. Çünkü kızmamın sebebi kesinlikle kendimi düşünmek değil sürekli anlatmak istediğim gerçekte bu.

Benim şu aptal gurura ne demeli. Ben fedakarlık kraliçesi olarak konu alttan almak olunca veya küçük düşürmek olabilir kendmi anında tam bir kral oluyorum tam bir aslan parçası ve iandımla birleşince o iş öyle kalıyor.

Şimdi konuyu uzun süredir hakkında yazmak istediğim Lana Del Rey'e gelsin sıra. Eğer erkek olsaydım o kadına kayardım. Kadın tam benim olmak istediğim kişi. Tarzıyla söylediği şarkılarıyla, retro ve nostaljik giyimiyle Blue Jeans klibinin 3. dakika 3. saniyesiyle Born To Die klibindeki her haliyle o kadın benim tam olmak istediğim kişi. Şarkıları biraz durgun ve nostalji sevmeyenlere anlamsızda gelse bana her türlü anlamlı. Şimdi size bayılarak dinlediğim 4 şarkısının videoları teker teker paylaşacağım. Ve nostaljik kıvrımlar verilmiş turuncu saçların bana yakışacağını bilsem şurada iki dakika durmam Agoradaki kuaföre koşarım.




Bu klibe aşığım. Hayatım boyunca en otantik en değişik bulduğum klipler arasına anında 1.liğe yükseldi ki 1. eskiden R.E.M - Losing My Religion'dı.

Kadının çoğu klibinde en az bir hristiyanlık işareti ve Amerikan bayrağı görmemek mümkün değil. Bu ayrıntıları sizde fak edeceksinizdir.


İkinci bayıldığım şarkısıda bu. Sözleri çok güzel. Arada James Dean dalan diyor. Klibin başında mikrofonun başındaki adamın söylediği sözler hristiyanlıklan ilgilide olsa adamın "Our father who arts in heaven." sözleri de çok güzel geliyor bana. Ve klibin sonunda o eteği o gözlüklere bayılmamak elde değil. Birde bu klibin 3. dakika 37. saniyede gelen farklı müziğede hayranım.



3. en sevdiğim şarkısı bu. Dinleyen çoğu kişinin bu şarkıyı beğeneceğine eminim. Neşeli havası var bu şarkının ve pozitif bir etki bırakıyor insanın üstünde.


Ve en çok bayıldığım şarkılarında 4.süde budur. O "Its you ıts you ıts all for you everything" i do kısmını onun gibi söylebildiğim içinde en sevdiğim şarkıları sıfatı arasına rahatlıkla girebilen şarkıdır bu.

Şimdi size vereceğim linkte bikotbitişört bloğunda Lana Del Rey için stil incelemesi yazıdır. Pinkfreud bile sevmiş kızı.

Lana Del Rey kısmını burada bitiriyorum ve şimdi dikkatimi çeken bir şey söylemek istiyorum. Bi kot bi tişört bloğunda Vanity Fair Partisi hakkındaki şeylerde ve fotoğraflarda True Blood oyuncularının yavaş yavaş ortaya çıktığını fark ettim ve çok sevindim. 2 yıldır True Blood'ı beklemekten sıkılmış olan ben dizinin yazlık olmasından dolayı aldığım pişmanlıkla her yıl nisan ayından itibaren haziranın ortasına kadar Turuuuuuuğ Bılaaaaaad hade kuzum hade ciğerim diyerek ciğerci kedisi gibi dolaşıyorum. Şimdi size caps'ini aldığım fotoyoğraf ve fotoğrafın sahip olduğu yorumlar.

save image



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Velhasıl ziyan olduk ziyadesiyle

Benim Bura Afet Yeri*

Veronika Ölmek İstiyor - Paulo Coelho