Korkularla İç Döküş
Benim canım beklenilmedik hatta bilinemedik nedenlerden dolayı çok sıkılıyor. Böyle gözlerim doldu dolacak ama nedenini tam olarak saptayamıyorum. Nasıl bir insan olup çıktım başınıza başıma bilmiyorum.
Ben gittikçe yorulduğumu fark ediyorum. Fark ettikçe kendime enerji vermeye çalışıyorum yani bir nevi çocuklaşıyorum. Bazen çok alıngan oluyorum. Bazen tasasız. Ama ne oldum tam olarak bilmiyorum.
Beni şartlar böyle yaptı desem yeridir. Nasıl bir bünyeyse artık benimkisi herşeyi gördü geçirdi Ali Rıza Bey gibi yıkılmamak için direniyorum ama bir gün felçli kalıvericem sizin başınıza artık buraya kim yazar bilmiyorum.
Korkularımdan bahsetmek istiyorum teker teker. Anlatırsam belki küçük bir çocuk gibi korkudan yorganımın altına soktuğum kafamı çıkartabilirim belkide.
Yarın için korkuyorum. Gözlerimi dolduran bir korku hemde bu. Korkuyorum hem yarının bilinmezliklerinden hemde bitecek olan şu tatil rahatlığıma karşı üzülüyorum hem de bitirdiğimi düşündüğüm içimdeki sevgiler tekrar tek tek ayaklanacaklar diye beynime karşı.
Korkuyorum mantığım ve kalbimin arasındaki trajik savaşı mantığım mı kalbimi yenecek kalbim mi mantığımı yenip onu yakıp küllere çevirecek diye. Ben hep bu ikisi yüzünden hiç adaletli olamadım. Hep uzattığım elimi geri çekmek zorunda kaldım. Korkuyorum yine insanlara elimi uzatıp geri çekmekten.
Yine ümitsizce korkuyorum fazlaca umutlarla kuracağım hayallerimin derinliklerinden. Çünkü gördüm o mavi gözlü hayatımın aşkını ve bir daha görürsem diye ve görürsem yapacaklarım için kurduğum hayaller beni korkutuyor. Daha bu sabah bir hayalin içine tam dalmışken birden içim acıdı durduramadım ama hayallerin istilasını. Zaten benim gibi bir hayalperest mimar ne kadar uzak kalabilir ki yeni kuracağı hayallerden? Malzeme gerekir hep ve ben ne kararlar verirsem vereyim malzeme bulurum hemen hemen her yerden.
Korkuyorum yine bir an 2 hafta öncesi gibi ailemle olmaktan. Cidden korkulu rüyam gibi bir şey. Küçük küçük kabuslar kuruyorum bu konuyla ilgili hep kendi kendimi yatıştırmaya çalışıyorum. Çünkü kime anlatırsam anlatayım ve o kimse bana ne söylerse söylesin günü gelecek yine 2 hafta öncesi gibi olucağız belki de daha da beter.
Gerçekler zaten benim en büyük korkum. Bir gerçek insanı öyle bir sarsar yeri gelir , bazen de uçurur yeri gelir. Ama benim gerçeklerim hep bana en kötü süprizini yaptı ve ben yine kötü süprizlerden çok korkuyorum.
Korkuyorum kendimi durduramamaktan. Zamana kapılıp gidip yıllar sonra yandığımda nerdeyim ben nolmuş bana demekten.
İşte ben bunca korku arasında boğulurken sürüklenip gitmemek için bir orgenaral otoritesiyle kendimi güçlü tutmaya zorlanırken sağa sola da saldırıyorum. Yaptığım çoğu şey yanlış aslında yaptıklarım doğru ama yöntemim yanlış bunun farkındayım.
Bulamadım yine can simidimi. Bulamadım kendimi kurtarmanın yöntemini. Çözemiyorum hayatın gizemini. Gösterecek birilerini arıyorum belki de.
Kafiye yaptım lütfen dikkat ediniz.
İyi Akşamlar, Jr. Leydi
Ben gittikçe yorulduğumu fark ediyorum. Fark ettikçe kendime enerji vermeye çalışıyorum yani bir nevi çocuklaşıyorum. Bazen çok alıngan oluyorum. Bazen tasasız. Ama ne oldum tam olarak bilmiyorum.
Beni şartlar böyle yaptı desem yeridir. Nasıl bir bünyeyse artık benimkisi herşeyi gördü geçirdi Ali Rıza Bey gibi yıkılmamak için direniyorum ama bir gün felçli kalıvericem sizin başınıza artık buraya kim yazar bilmiyorum.
Korkularımdan bahsetmek istiyorum teker teker. Anlatırsam belki küçük bir çocuk gibi korkudan yorganımın altına soktuğum kafamı çıkartabilirim belkide.
Yarın için korkuyorum. Gözlerimi dolduran bir korku hemde bu. Korkuyorum hem yarının bilinmezliklerinden hemde bitecek olan şu tatil rahatlığıma karşı üzülüyorum hem de bitirdiğimi düşündüğüm içimdeki sevgiler tekrar tek tek ayaklanacaklar diye beynime karşı.
Korkuyorum mantığım ve kalbimin arasındaki trajik savaşı mantığım mı kalbimi yenecek kalbim mi mantığımı yenip onu yakıp küllere çevirecek diye. Ben hep bu ikisi yüzünden hiç adaletli olamadım. Hep uzattığım elimi geri çekmek zorunda kaldım. Korkuyorum yine insanlara elimi uzatıp geri çekmekten.
Yine ümitsizce korkuyorum fazlaca umutlarla kuracağım hayallerimin derinliklerinden. Çünkü gördüm o mavi gözlü hayatımın aşkını ve bir daha görürsem diye ve görürsem yapacaklarım için kurduğum hayaller beni korkutuyor. Daha bu sabah bir hayalin içine tam dalmışken birden içim acıdı durduramadım ama hayallerin istilasını. Zaten benim gibi bir hayalperest mimar ne kadar uzak kalabilir ki yeni kuracağı hayallerden? Malzeme gerekir hep ve ben ne kararlar verirsem vereyim malzeme bulurum hemen hemen her yerden.
Korkuyorum yine bir an 2 hafta öncesi gibi ailemle olmaktan. Cidden korkulu rüyam gibi bir şey. Küçük küçük kabuslar kuruyorum bu konuyla ilgili hep kendi kendimi yatıştırmaya çalışıyorum. Çünkü kime anlatırsam anlatayım ve o kimse bana ne söylerse söylesin günü gelecek yine 2 hafta öncesi gibi olucağız belki de daha da beter.
Gerçekler zaten benim en büyük korkum. Bir gerçek insanı öyle bir sarsar yeri gelir , bazen de uçurur yeri gelir. Ama benim gerçeklerim hep bana en kötü süprizini yaptı ve ben yine kötü süprizlerden çok korkuyorum.
Korkuyorum kendimi durduramamaktan. Zamana kapılıp gidip yıllar sonra yandığımda nerdeyim ben nolmuş bana demekten.
İşte ben bunca korku arasında boğulurken sürüklenip gitmemek için bir orgenaral otoritesiyle kendimi güçlü tutmaya zorlanırken sağa sola da saldırıyorum. Yaptığım çoğu şey yanlış aslında yaptıklarım doğru ama yöntemim yanlış bunun farkındayım.
Bulamadım yine can simidimi. Bulamadım kendimi kurtarmanın yöntemini. Çözemiyorum hayatın gizemini. Gösterecek birilerini arıyorum belki de.
Kafiye yaptım lütfen dikkat ediniz.
İyi Akşamlar, Jr. Leydi
Yorumlar
Yorum Gönder