50. Post -My Utopia
Bir şeyler yazma ihtiyacı içinde bulduğumda kendimi hiç zaman kaybetmeden buraya koştum. Koştuğumda soluklanmak için durduğum zaman fark ettim ki 49 post yazmışım. Vay be dememek elde değil. Benim için az zamanda çok iş. Tamam az zaman değil yani burada yaklaşık 5 aydan bahsediyoruz ama bununla da çok mutluyum. 49 postta neler oldu diye düşünüyorum.
Hala onu sevmediğimi kanıtlamaya çalışsam da çevremde hala ondan uzaklaşamıyorum. Onun nefes aldığını bildiğim yerlere gitmek için çırpınıyorum can atıyorum. Çok çaresizce yaptığım bu şeyleri gelin görün ki onun karşısında tam bir gurur abidesi gibi de yapamıyorum. Neyim ben? Sonumu kendim hazırlıyorum ve sonrada hayatımı sorguluyorum? Hayatın suçu ne ki? Bütün yanlış bende diyeceğim ama ı ıh bütün yanlışlar bende değil. Üst üste tesadüf denilen şeyler en olmadık zamanlarda başıma geldiğinden zaten düzgün olmayan tepkilerim iyicene tutarsızlaşıp beni hayatımı sorgular bir şekilde bırakıyor. E bende izin veriyorum.
Bugün aslında büyük bir günmüş ve ben bilmiyordum. Bilseydim farklı mı davranırdım onu da bilmiyorum. Bildiğim ya da en azından fark ettiğim şey ise kesinlikle benim birazda olsa pişman oluşum. Çok fazla pişmanlıklarım var ama önce bugünkü pişmanlığım.
Bugün 12. sınıfların son günüymüş. YGS sürtüğü yüzünden yarından itibaren gelmiyorlarmış.yaklaşık 1 ay sonra gelecekler. Tam 1 ay. Her sene bir 12. sınıf öğrencisini uğurlamakta bu kadar ısrarcı olmam açıkçası açıklaması yapılamayan, imkansız bir şey. Ben bugünü keşke daha önceden öğrenseydim. Belki bir şeyleri farklı yapardım. Ya da dürüst olayım yapmazdım. Benim asıl pişmanlığım neden hep uğurlamak zorunda kalıyorum. Daha doğrusu uğurlamak zorunda kaldığım duruma düşüyorum. Neyse ben bugünkü pişmanlığı pek açıklayamıyorum hiç bir türlü malesef.
Geçmiş pişmanlığım ise keşke ama keşke o gün o arkamdan geldiği gün finalin altında o gün onunla konuşsaydım. Keşke bunu yapsaydım. Hem böylece o zamanlar yaptığım başka bir hatayı da yapmazdım. Tecrübeler böyle kazanılıyor diye kendimi avutamıyorum bile çünkü gidip yine aynı hatayı yapacağıma adım gibi eminim.
Böyle işte sayın seyirciler hayat benim için böyle. Arada Layda ile küçük heyecanlar yaşayabiliyoruz mesela bugün birbirimizi boyamaya çalıştık ve çok eğlenceliydi. Kızın yüzünü mahvettim. Bay Boğada bizim savaşımızı gördü. Bu arada Layda ile girdiğimiz iddaa da ben kazandım bana çikolata alıcak ama salak almayacak gibi duruyor. Pislik bu kız ya. Özgede bana marshmellow alıcaktı. Öf bunlar iyi salak yapıyorlar.
Size Tumblrdan Seçmeler Bölümüne Davet Ediyorum;
*Casablanca'yı izlediğimde çok güzel bulmuştum ama açıkçası bu kadar fedakarlık beni sinirlendirmişti. Bende fedakarımdır ama bu olmamalıydı bence.
*İtiraf ediyorum hep böyle savaşçı, ajanımsı karate gibi hareketler bilebilen, silahı olan, çevik bir kız olabilmek istedim. Sebebi Matrix galiba.
*Ben yanlış zamanda doğmuşum bu zamana ait değilim.
Ve Son Resim Bu Da Benim Eserim
İyi Akşamlar, Jr. Leydi
Hala onu sevmediğimi kanıtlamaya çalışsam da çevremde hala ondan uzaklaşamıyorum. Onun nefes aldığını bildiğim yerlere gitmek için çırpınıyorum can atıyorum. Çok çaresizce yaptığım bu şeyleri gelin görün ki onun karşısında tam bir gurur abidesi gibi de yapamıyorum. Neyim ben? Sonumu kendim hazırlıyorum ve sonrada hayatımı sorguluyorum? Hayatın suçu ne ki? Bütün yanlış bende diyeceğim ama ı ıh bütün yanlışlar bende değil. Üst üste tesadüf denilen şeyler en olmadık zamanlarda başıma geldiğinden zaten düzgün olmayan tepkilerim iyicene tutarsızlaşıp beni hayatımı sorgular bir şekilde bırakıyor. E bende izin veriyorum.
Bugün aslında büyük bir günmüş ve ben bilmiyordum. Bilseydim farklı mı davranırdım onu da bilmiyorum. Bildiğim ya da en azından fark ettiğim şey ise kesinlikle benim birazda olsa pişman oluşum. Çok fazla pişmanlıklarım var ama önce bugünkü pişmanlığım.
Bugün 12. sınıfların son günüymüş. YGS sürtüğü yüzünden yarından itibaren gelmiyorlarmış.yaklaşık 1 ay sonra gelecekler. Tam 1 ay. Her sene bir 12. sınıf öğrencisini uğurlamakta bu kadar ısrarcı olmam açıkçası açıklaması yapılamayan, imkansız bir şey. Ben bugünü keşke daha önceden öğrenseydim. Belki bir şeyleri farklı yapardım. Ya da dürüst olayım yapmazdım. Benim asıl pişmanlığım neden hep uğurlamak zorunda kalıyorum. Daha doğrusu uğurlamak zorunda kaldığım duruma düşüyorum. Neyse ben bugünkü pişmanlığı pek açıklayamıyorum hiç bir türlü malesef.
Geçmiş pişmanlığım ise keşke ama keşke o gün o arkamdan geldiği gün finalin altında o gün onunla konuşsaydım. Keşke bunu yapsaydım. Hem böylece o zamanlar yaptığım başka bir hatayı da yapmazdım. Tecrübeler böyle kazanılıyor diye kendimi avutamıyorum bile çünkü gidip yine aynı hatayı yapacağıma adım gibi eminim.
Böyle işte sayın seyirciler hayat benim için böyle. Arada Layda ile küçük heyecanlar yaşayabiliyoruz mesela bugün birbirimizi boyamaya çalıştık ve çok eğlenceliydi. Kızın yüzünü mahvettim. Bay Boğada bizim savaşımızı gördü. Bu arada Layda ile girdiğimiz iddaa da ben kazandım bana çikolata alıcak ama salak almayacak gibi duruyor. Pislik bu kız ya. Özgede bana marshmellow alıcaktı. Öf bunlar iyi salak yapıyorlar.
Size Tumblrdan Seçmeler Bölümüne Davet Ediyorum;
*Casablanca'yı izlediğimde çok güzel bulmuştum ama açıkçası bu kadar fedakarlık beni sinirlendirmişti. Bende fedakarımdır ama bu olmamalıydı bence.
*İtiraf ediyorum hep böyle savaşçı, ajanımsı karate gibi hareketler bilebilen, silahı olan, çevik bir kız olabilmek istedim. Sebebi Matrix galiba.
*Ben yanlış zamanda doğmuşum bu zamana ait değilim.
Ve Son Resim Bu Da Benim Eserim
İyi Akşamlar, Jr. Leydi
Yorumlar
Yorum Gönder