Cümlelerim Ben Gibi Yarım Hep

"Birbirimize birkaç aşk kadar geç kalmış olmasaydık,
 Hep yanlış gidenlerin ardından yorulmasaydık.
 ...
 Kendimi arıyorken, olmaktan korktuğum yerdeyim, Sendeyim
 Al beni, ne yaparsan yap."




"Korkuyorum bakışların çarpınca bana."

Ben bu şarkıyı bu adamdan dinlemeye bayılıyorum. Keşke adam akıllı stüdyo kaydı olsaydı. Ya da bana Özgür Çevik'i komple versinler, bana bütün gün şarkı söylesin. Yabancı Damatta ı-oynarken ne hayrandım adama. Babama tutturmuştum "Baba ben de yabancıyla evlenmek istesem izin verir misin?" filan diye. Babamın şu huyuna hastayımdır (!). Genel hayatım hakkındaki söylediği bir söz vardır yıllardır "Bu hayat senin hayatın. Kendi kararlarını kendin ver." ne güzel değil mi? Ama istikrarlı değil söylediklerinde. Ya da eylem ve fikir çelişiyor desem daha iyidir. Neymiş beni yabancıyla hayatta evlendirmezmiş. E hani benim hayatımdı?

Hayret nerelerden nerelere gelmişim.

Benim hayatım hakikaten böyle. Düşüncelerim, eylemlerim hepsi o kadar oradan orayayı ki anlatam.

Bende rahatsızım bu dinamik yapıdan.

Konuyu değiştiryorum. Ya çocuklar benim hevesim bitti yani BİT Tİ. Sevdiğim beyi artık sevmiyorum. Birkaç gündür oturuyoruz sohbet ediyoruz filan. İçimde sıfır kıpırtı. Ve esasında bu beni hakikaten çok üzüyor. Bitti. Birşeyin sonuna geldik. Ne kıskançlık, ne içimde bir tane bile kelebek. Sadece ona taptığım dönem diyeyim sormak istediğim ama göz göze gelmeye bile kıyamadığım anlarda soramadığım herşeyi kolaylıkla soruyorum. İçimdeki aşkından ölen kızın mezarına son sözlerimi söylüyorum işte.

Bazı garip şeyler oluyor öte yandan. Şu olaylı "aradaki kişi" ile garip, tuhaf, acayip küçük anlar yaşadık. Kendimi kandırmayı çalışmayı bırakıp gerçekten neler hissettiklerimi buraya ne zaman yazarım bilmiyorum. Ama. Ama ne olduğunuda anlayamıyorum. Garip yani. Sadece hakikaten göz göze gelmekten çok korktum, korkuyorum. Ama merak içindeyim, ne yapacak ne düşünüyor gibi gibi sürekli soru işaretleri. Dahası var ama. Cümlelere başlayıp siliyorum. Buraya yazamıyorum, çekiniyorum. Cümlelerim ben gibi yarım hep. Söylemek istediğim ama söyleyemediğim şeyler çok.

Ama başka bir konu. Ben hakikaten çok kişiyi üzdüm. Sevmekten korktuğum çok kişi oldu. Çok kişiden öyle bir kaçtım ki ardımdaki enkazlara bakmaksızın. Şimdi bu kadar sürünmemim sebebi bu olmalı. Üzdüğüm için bu kadar üzülüyorum. Ama Allah'ım sevmeyi öğrendim cidden. Sınavı geçtiysem artık sevgime karşılık bulabilir miyim?

Zahir'de okumuştum İranlı bir bilge demişki "Aşk kimsenin kurtulmak istemediği bir hastalıktır". Zahir yazımı da yazamadım zaten.

Galiba ben seneye tek yaşayacağım ya. Bunu da paylaşayım. Açıkçası bende tek yaşamak istiyorum. Çünkü benim kendi ayaklarımın üstünde durmaya ihtiyacım var. Hadi bakalım hayırlısı.

İyi Geceler.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Velhasıl ziyan olduk ziyadesiyle

Benim Bura Afet Yeri*

Veronika Ölmek İstiyor - Paulo Coelho