Brida*
"...ne de olsa Ruh-eşini bulmak herkesin hayatında ki kutsal bir görevdi..."
"...Brida kim bilir kaç kez aşk acısı çektiği günleri, hiç çalmayacak telefonun sesini bekleyerek uyumadığı geceleri, ertesi hafta sürmeyen romantik hafta sonlarını, kim var kim yok diye çevrenin kolaçan edildiği partileri, sırf başarabileceğini kanıtlamak için birinin gönlünü feth etmekten duyulan keyfi, sizi mutlu edebilecek tek erkeğin enyakın arkadaşınızın sevgilisi olduğunu anladığınızda duyulan hüznü ve yanlızlığı düşünüyordu.Bunlar Brida'nın dünyasının ve tanıdığı herkesin dünyasının bir parçasıydı. Bu aşktı ve ezelden beri insanlar Ruh-eşlerini böyle aramışlar, karşılarında ki insanların gözüne, arzu denilen o özel parıltıyı bulmak için bakmışlardı."
"Seninde sonunda anlayacağın gibi, Aşkta hiçbir risk yoktur. İnsanlar binlece yıldır birbirlerini arayıp buluyorlar."
"Bazen tanrının lütufları camı çerçeveyi parçalayarak gelirdi. "
"Sürekli olarak Büyücü'yü düşünmek istemiyordu. Ne de olsa bir kadındı ve aşık olmanın belirtilerini çok iyi bilirdi; üstelik ne pahasına olursa olsun aşık olmaktan kaçınması gerekiyordu."
"...ve kendisinin kıza ne kadar ihtiyacı varsa, kızında ona o kadar ihtiyacı vardı. Bu, Ruh-eşlerinin bilgeliğiydi; her zaman birbirlerini tanırlardı."
"...Yalnız yaşayanlar zaman kavramını yitirirler, saatler uzun, günler sonsuzdur."
"....; insan aşıkken her şeyi öğrenmek, daha önce aklından geçirmeye cesaret edemediklerini düşünmek gücüne sahip olabilirdi; çünkü aşk bütün gizemleri kavramanın anahtarıydı."
"Bir şey, Büyüc'nün de buna ihtiyacı olduğunu Brida'ya söylüyordu; ama bu Ay Töresi'nin Ses'i değil, yüreğinin yerinde duramayan, kimi zaman çılgınlaşan sesiydi. Kendisini hep anlayamadığı yollara sürüklediği için, Brida o sese pek kulak vermezdi.Ne var ki, duygular gerçekten yaban atlarına benziyor ve seslerini duyurmak için bastırıyorlardı. Brida o atlar yoruluncaya kadar duygularını başı boş bıraktı."
"Brida, 'Bazen bir şey düşünüp bambaşka bir şey yapıyorum,' diye devam etti. 'Eğer ömründe aşk acısı çektiysen, bunun nasıl kahredici olduğunu bilirsin.'. Büyücü, 'Evet, bilirim.' dedi. İlk kez özel yaşamıyla ilgili bir şey söylüyordu. Brida, 'Işık noktası konusunda haklıydın. Gerçekten de o kadar önemli değil. Bir şeyi aramanın, onu bulmak kadar ilginç olabileceğini keşfettim artık.' "
Merhabalar arkadaşlar. Bu hafta ilk kez Paulo Coelho'nun bir kitabını okudum. Ve böyle bir hata nasıl yaptım diye kendime çok kızdım. Kitap çok güzeldi. Bilirsiniz romantizmi gerçek hayatta sevmem ama nedense arıyorumda. Çelişkili bir insanım bence. Neyse kitaba dönersem eğer çok hoşuma gitti. Bilmem sizde öyle miydiniz ama ben küçükken kendimün büyülü olduğunu sanırdım ve büyüdükçe onun sezgi olduğunu öğrendim ve sezgilerimin kuvvetli olduğunu fark ettim. Bu kitapla birlikte böyle bir şeyin mümkün olacağına inandırıyor insanın. Evet şu an istersem sezgilerimi güçlendireceğime inanıyorum evet.
Kitap ayrıca Ruh Eşi hakkında da insanı kandırıyor. Kandırıyor diyorum ama esasında yine buna inanıyorum tabii. Yani daha doğrusu inanmak istiyorum. Çok güzeldi ya. Öyle arkasında yazdığı gibi çılgınca bir aşk hikayesi yoktu ama güzelde bir düşündürdü aaaa evet ya dedirtti.
Ayrıca aldığım bu kitap hızıyla şu an çılgın bir platonik aşk yaşıyorum. Helal süper devam bana. Çok üzülüyorum hakikaten ya. Bu hafta platonik aşkın aslında hem çok güzel olduğunu ama kahredici olduğunu hatırladım. Bakalım dualarım kabul olursa gelirim anlatırım size.
TŞK.BYE
Yorumlar
Yorum Gönder