Bu Yıl Bende Böyle Geçti
HI ARKADAŞLAR,
Nasılsınız? İyi misiniz bakayım? Geçen gün cağnım arkadaşıma çok özendim ve bir yazı yazmaya karar verdim. Gerçi benim yazımın konusu 2014 benim için nasıl geçmiş.
Sahi ya 2014 nasıl geçti benim için? Açıkçası 2014 benim için "Kürk Mantolu Madonna" burukluğunda geçti. Canım Sabahattin Ali ne güzel yazmış. Bazı sabahlar o kitabın burukluğu gibi yaşıyorum mesela bu sabahta öyleydi ama konum bu değil.
Ocak ayıyla başlamak istiyorum. Öncelikle evde bir yanağım kocaman şiş böyle merdiven inerken dalgalanan bir yanakla geçirmiştim dişimin çürüğü saolsun. Sıkıcı ve acılı başlamıştım yeni yıla. Öylede devam etti o ay. Gerçi o ay bir adamın şerefsizliğinide öğrenmiştim. Nasıl hayatımdan 3 ay çaldığını ve boynuzlarımın genişliğini. O ay her türlü ihaneti yaşamıştım resmen. Ay ne boktan bir Ocakmış umarım bu yıl böyle olmaz. Zaten falcıda bu Ocak ayının genel rahatlama ayım olduğunu dedi ve bir erkekten bahsetti ama olmazsa cidden çok üzülürüm. Sonra birde tam hazırlıktaki arkadaşlarımla kaynaşmıştık pat bitmişti hazırlık. Cidden o anın burukluğunu halen ağzımda hissediyorum.
Şubat ayı biraz heyecanlıydı. Resmen Irregular öğrenci olarak okula başlamıştım. Tanımadığım insanlarla büyük büyük dersler. Ay ne heyecanlıydım ama 2. haftanın yarısında dondurma kararı alacağımı nereden bilebilirdim ki?? Çok trejikomik bir aydı Şubat. Daha öyle aylar tabii ki var tabii ki bitmedi.
Mart ayı geldi çattı kediler doğururken bende dondurma işlemleri ile oradan oraya zıplamıştım sonrada Berlin kararı almıştık. Yine çok heyecanlıydım ama bu olaya nazar değdirip olmamasını engellemek istemiyordum. Ama tabii ki yine çok istediğim birşey olmamıştı. Halen hayal kırıklığı var içimde. Ay yaşanamamışlıklarım arttıkça artık daha çok şey içimde yer ediniyor ondan kaynaklı unutamıyorumda. Kötü ya bu kindar olmak hiç istemiyorum hatta olmak istemiyorum diyede şuracıkta ağlayabilirim. Kötü oluyor öyle insanlar, Anını yaşayamıyor huzuru bulamıyor. Unutamamak çok kötü. Unutup tekrar aynı hataları yapıp aynı acıları yaşamakta kötü ama kindarlıktan iyidir . Bence yani.
Sonra Nisan ayı geldi Özgeciğimin YGSsi bitmişti benimde ertesi hafta Berlin uçağım vardı tabii ki vize sonucu beklediğimden çok stresliydim ama kesin giderim diyordum. Gidemedim ve çevremdeki insanlara rezil olmuştum. Çok kötü ya Allah kimsenin başına vermesin. AMİN. Sonra normalinde Berlin'e gitmem gerekekn gün hastaneye kaldırılmıştım. Her işte hayır varmış cidden. Serumlar yemiştim ay o alerji ilaçlarıma ne paralar harcamıştı. Ve gidemediğim Berlin uçağı, sigortası, kursu, pasaportu. Halen babama bunları yaşattığım için çok üzülüorum ama Berlin'e gidemememdeki sebeplerden en büyüğü babam. Çünkü kursa kaydımı yaptırmamıştı ilk müracaat ederken. Of of. Aaa durun kankeytolarımın doğum günüsüleri vardı ve ilk Dior rujuma sahip olmuştum ayyyy halen unutmıyorum çok sevinçliydim.
Mayıs gülleri içinde geçen Mayıs hakkında açıkcası sadece spora yazıldığımı ve bir sonraki Miss Turkey'e katılmak için çevremden gaz aldığımı hatırlıyorum. Artık yine nasıl yanlış izlenim bıraktıysam. Hoşuma gitmiyordu diyemem tabii ki gidiyordu. Sporun sonucunda gerçekten çok güzel kas yapmıştım ve gerçekten çok iyi fitleşmiştim. Şimdiki halimi düşününce üzüldüm bak acaba yeni yılla tekrar mı başlasam spora ama şu an ki rahatlığımı değişmem ama galiba spor yapmaya başlıycam ay haydi hayırlısı.
Haziran. Açıkçası asıl bu ay çok boş. Ne internet var ne bişey. Ananemlere kaçıp Emre'yi seviyordum genel olarak eşek sıpasıyla çok iyi anlaşıyoruz şu an. Ama bazen çok şımarıyor orası ayrı. Aa birde Emreyle Aliefe'nin sünneti vardı. Çok çirkin olmuştum kuaför saolsun bendeki görümce tipini ortaya çıkardı şerefsiz birde bana teşekkür edeceksin diyordu ulen arabada ağlamamak için kendimi zor tutmuştum.
Temmuz. Geldi mübarek Ramazan ayı. Bizde ikizlerle 1 aylık yanlız yaşama morotonuna başlamıştık. Tek kelimeylede harikaydı diyebilirim. Annemle babam cumartsi öğleden sonra ellerinde bir sürü erzak ve 4 kilo Balıklıova Kurabiyeleri ile geliyordu ve pazar öğleden sonrada gidiyordular. Dana gibi kilo almıştım. Ama ikizlerle yanlız yaşamak genelde çok güzeldi. Kavga ettik mi ettik. Ama genelde eğlendik ve ben oruç tutarken yazık beybisular akşamları beni bekliyorlardı. Yemek becerilerimi geliştirmiştim. Ama bu sırada Buseyle ömrüm hayatım boyunca konuşmma kararı alıcağımı bilmediğim küçük bir nasıl desem onu denediğim birşey yaşadım ve sonunda ömrüm hayatım boyunca bir daha konuşmama kararı aldım.
Ağustos. Ramazan bayramı gelmişti ve bizde Mersin'e gittik. Yine yemeklerine tekrar tekrar aşık olduğum şeyler yedim. Yayla havasına bayıldım. Mersin Foruma bayıldım. Dönüşte Kapadokya gezisi yaptık ve cidden harikaydı. Cidden cennet gibi bir vatanımız var ama değerini bilmiyoruz yazık. Daha sonrada Konya ve yol üstünde küçük küçük yerler. Çok güzeldi inşallah Doğu ve Karadeniz geziside yaparız çok istiyorum çünkü. AY BİRDE DOĞUM GÜNÜM VARDI NASIL UNUTTUM. Her ne kadar şu an konuşmuyor olsakta İrem'e doğum günümü gerçekten güzel geçirttiği için çok teşekkür ediyorum bu konuda hakkını ödiyemem kaldı ki yazık kızın doğum gününü istediği gibi geçirmesini sağlayamamıştım o da içimde ukte. Ve Özgeyede çok teşekkür ediyorum benim bir yerden sonra inanılmaz depresif ruh halimi düzeltmeme yardım ettiği için.
Eylül. Ay okullar açılacak diye ne sevinçliydim ya. Aylarca evde oturmuşum oturmuşum. Başladı işte al sana okul dercesine yaşadığım okul tecrüberleri. Ah ah arkadaşlar.
Ekim. Okul gidiyor işte.
Kasım. Yine gitti. Değişiklik yok. Sadece falcıya gittik. Ocakta aşk beni buluyrmuş. İnşallah şu an deliler gibi hoşlandığım kişidir. AMİN.
Aralık. Bak bitti ay işte. Kendi derslerimle beraber mimarlık va psikoloji derslerinede girdim. Kavga ettim barıştım. Çizgimden ödün vermedim ne olursa olsun. Yine aynı cesaretle başım dimdik gitmeye çalışıyorum. Yalpaladığım zamanlar oldu mu oldu. Ama yinede ben damlayım ya mücadeleci bir insanım. Elimden gelenin en iyisi yapmaya çalıştım.
Umarım 2015 herkese sevdiğim sevmediğim sevemediğim tanıdığım tanımadığım tanıyamadığım bütün herkese huzur, sağlık, başarı, hayallerini yakalama fırsatı ve daha nice güzelikler getirir.
Bu yıl bana Bollywood'un pırıltısını, Kürk Mantolu Madonna'nın eşsizliğini, Jane Austen'ın tüm kitaplarını tanıma fırsatını, kendi ayaklarım üstünde ilk kez durmaya çalışmalarımı, saçma bir dama şampiyonluğunu, eğitimin her trürlüsünü tatmamı, hayatımdaki yanlış insanları temizlememi ve yepyeni pırıl pırıl insanları tanımamı, çizgimi bozmamamı, akrabalarımın değerini ve hayatın önemini tattırdı. Herşey için Allah'a binlerce şükür olsun. Her işte bir hayır vardır demeyi unutmadan herkese İYİ YILLAR.
HOŞÇAKALIIIIIIN!!! 2015 YAZISINDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!!!!!!!!!!!
Nasılsınız? İyi misiniz bakayım? Geçen gün cağnım arkadaşıma çok özendim ve bir yazı yazmaya karar verdim. Gerçi benim yazımın konusu 2014 benim için nasıl geçmiş.
Sahi ya 2014 nasıl geçti benim için? Açıkçası 2014 benim için "Kürk Mantolu Madonna" burukluğunda geçti. Canım Sabahattin Ali ne güzel yazmış. Bazı sabahlar o kitabın burukluğu gibi yaşıyorum mesela bu sabahta öyleydi ama konum bu değil.
Ocak ayıyla başlamak istiyorum. Öncelikle evde bir yanağım kocaman şiş böyle merdiven inerken dalgalanan bir yanakla geçirmiştim dişimin çürüğü saolsun. Sıkıcı ve acılı başlamıştım yeni yıla. Öylede devam etti o ay. Gerçi o ay bir adamın şerefsizliğinide öğrenmiştim. Nasıl hayatımdan 3 ay çaldığını ve boynuzlarımın genişliğini. O ay her türlü ihaneti yaşamıştım resmen. Ay ne boktan bir Ocakmış umarım bu yıl böyle olmaz. Zaten falcıda bu Ocak ayının genel rahatlama ayım olduğunu dedi ve bir erkekten bahsetti ama olmazsa cidden çok üzülürüm. Sonra birde tam hazırlıktaki arkadaşlarımla kaynaşmıştık pat bitmişti hazırlık. Cidden o anın burukluğunu halen ağzımda hissediyorum.
Şubat ayı biraz heyecanlıydı. Resmen Irregular öğrenci olarak okula başlamıştım. Tanımadığım insanlarla büyük büyük dersler. Ay ne heyecanlıydım ama 2. haftanın yarısında dondurma kararı alacağımı nereden bilebilirdim ki?? Çok trejikomik bir aydı Şubat. Daha öyle aylar tabii ki var tabii ki bitmedi.
Mart ayı geldi çattı kediler doğururken bende dondurma işlemleri ile oradan oraya zıplamıştım sonrada Berlin kararı almıştık. Yine çok heyecanlıydım ama bu olaya nazar değdirip olmamasını engellemek istemiyordum. Ama tabii ki yine çok istediğim birşey olmamıştı. Halen hayal kırıklığı var içimde. Ay yaşanamamışlıklarım arttıkça artık daha çok şey içimde yer ediniyor ondan kaynaklı unutamıyorumda. Kötü ya bu kindar olmak hiç istemiyorum hatta olmak istemiyorum diyede şuracıkta ağlayabilirim. Kötü oluyor öyle insanlar, Anını yaşayamıyor huzuru bulamıyor. Unutamamak çok kötü. Unutup tekrar aynı hataları yapıp aynı acıları yaşamakta kötü ama kindarlıktan iyidir . Bence yani.
Sonra Nisan ayı geldi Özgeciğimin YGSsi bitmişti benimde ertesi hafta Berlin uçağım vardı tabii ki vize sonucu beklediğimden çok stresliydim ama kesin giderim diyordum. Gidemedim ve çevremdeki insanlara rezil olmuştum. Çok kötü ya Allah kimsenin başına vermesin. AMİN. Sonra normalinde Berlin'e gitmem gerekekn gün hastaneye kaldırılmıştım. Her işte hayır varmış cidden. Serumlar yemiştim ay o alerji ilaçlarıma ne paralar harcamıştı. Ve gidemediğim Berlin uçağı, sigortası, kursu, pasaportu. Halen babama bunları yaşattığım için çok üzülüorum ama Berlin'e gidemememdeki sebeplerden en büyüğü babam. Çünkü kursa kaydımı yaptırmamıştı ilk müracaat ederken. Of of. Aaa durun kankeytolarımın doğum günüsüleri vardı ve ilk Dior rujuma sahip olmuştum ayyyy halen unutmıyorum çok sevinçliydim.
Mayıs gülleri içinde geçen Mayıs hakkında açıkcası sadece spora yazıldığımı ve bir sonraki Miss Turkey'e katılmak için çevremden gaz aldığımı hatırlıyorum. Artık yine nasıl yanlış izlenim bıraktıysam. Hoşuma gitmiyordu diyemem tabii ki gidiyordu. Sporun sonucunda gerçekten çok güzel kas yapmıştım ve gerçekten çok iyi fitleşmiştim. Şimdiki halimi düşününce üzüldüm bak acaba yeni yılla tekrar mı başlasam spora ama şu an ki rahatlığımı değişmem ama galiba spor yapmaya başlıycam ay haydi hayırlısı.
Haziran. Açıkçası asıl bu ay çok boş. Ne internet var ne bişey. Ananemlere kaçıp Emre'yi seviyordum genel olarak eşek sıpasıyla çok iyi anlaşıyoruz şu an. Ama bazen çok şımarıyor orası ayrı. Aa birde Emreyle Aliefe'nin sünneti vardı. Çok çirkin olmuştum kuaför saolsun bendeki görümce tipini ortaya çıkardı şerefsiz birde bana teşekkür edeceksin diyordu ulen arabada ağlamamak için kendimi zor tutmuştum.
Temmuz. Geldi mübarek Ramazan ayı. Bizde ikizlerle 1 aylık yanlız yaşama morotonuna başlamıştık. Tek kelimeylede harikaydı diyebilirim. Annemle babam cumartsi öğleden sonra ellerinde bir sürü erzak ve 4 kilo Balıklıova Kurabiyeleri ile geliyordu ve pazar öğleden sonrada gidiyordular. Dana gibi kilo almıştım. Ama ikizlerle yanlız yaşamak genelde çok güzeldi. Kavga ettik mi ettik. Ama genelde eğlendik ve ben oruç tutarken yazık beybisular akşamları beni bekliyorlardı. Yemek becerilerimi geliştirmiştim. Ama bu sırada Buseyle ömrüm hayatım boyunca konuşmma kararı alıcağımı bilmediğim küçük bir nasıl desem onu denediğim birşey yaşadım ve sonunda ömrüm hayatım boyunca bir daha konuşmama kararı aldım.
Ağustos. Ramazan bayramı gelmişti ve bizde Mersin'e gittik. Yine yemeklerine tekrar tekrar aşık olduğum şeyler yedim. Yayla havasına bayıldım. Mersin Foruma bayıldım. Dönüşte Kapadokya gezisi yaptık ve cidden harikaydı. Cidden cennet gibi bir vatanımız var ama değerini bilmiyoruz yazık. Daha sonrada Konya ve yol üstünde küçük küçük yerler. Çok güzeldi inşallah Doğu ve Karadeniz geziside yaparız çok istiyorum çünkü. AY BİRDE DOĞUM GÜNÜM VARDI NASIL UNUTTUM. Her ne kadar şu an konuşmuyor olsakta İrem'e doğum günümü gerçekten güzel geçirttiği için çok teşekkür ediyorum bu konuda hakkını ödiyemem kaldı ki yazık kızın doğum gününü istediği gibi geçirmesini sağlayamamıştım o da içimde ukte. Ve Özgeyede çok teşekkür ediyorum benim bir yerden sonra inanılmaz depresif ruh halimi düzeltmeme yardım ettiği için.
Eylül. Ay okullar açılacak diye ne sevinçliydim ya. Aylarca evde oturmuşum oturmuşum. Başladı işte al sana okul dercesine yaşadığım okul tecrüberleri. Ah ah arkadaşlar.
Ekim. Okul gidiyor işte.
Kasım. Yine gitti. Değişiklik yok. Sadece falcıya gittik. Ocakta aşk beni buluyrmuş. İnşallah şu an deliler gibi hoşlandığım kişidir. AMİN.
Aralık. Bak bitti ay işte. Kendi derslerimle beraber mimarlık va psikoloji derslerinede girdim. Kavga ettim barıştım. Çizgimden ödün vermedim ne olursa olsun. Yine aynı cesaretle başım dimdik gitmeye çalışıyorum. Yalpaladığım zamanlar oldu mu oldu. Ama yinede ben damlayım ya mücadeleci bir insanım. Elimden gelenin en iyisi yapmaya çalıştım.
Umarım 2015 herkese sevdiğim sevmediğim sevemediğim tanıdığım tanımadığım tanıyamadığım bütün herkese huzur, sağlık, başarı, hayallerini yakalama fırsatı ve daha nice güzelikler getirir.
Bu yıl bana Bollywood'un pırıltısını, Kürk Mantolu Madonna'nın eşsizliğini, Jane Austen'ın tüm kitaplarını tanıma fırsatını, kendi ayaklarım üstünde ilk kez durmaya çalışmalarımı, saçma bir dama şampiyonluğunu, eğitimin her trürlüsünü tatmamı, hayatımdaki yanlış insanları temizlememi ve yepyeni pırıl pırıl insanları tanımamı, çizgimi bozmamamı, akrabalarımın değerini ve hayatın önemini tattırdı. Herşey için Allah'a binlerce şükür olsun. Her işte bir hayır vardır demeyi unutmadan herkese İYİ YILLAR.
HOŞÇAKALIIIIIIN!!! 2015 YAZISINDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!!!!!!!!!!!
Yorumlar
Yorum Gönder