Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2013 wish

Resim
Şu an hafifmeşrebim sayın seyirciler. Evet bu sene eğlencesiz bir yıl olucak gibi ama zaten eğlenceli olmasını beklemiyoruz değil mi. Ama bu yazıyı yazmamın sebebi aslında 2013ten beklentilerim. 2013 umarım herkese tüm beklentileriyle gelir. Gerçi hayat her zaman aynıdır. Kaybedeceklerimiz varsa senesi fark etmez kaybederiz tabiş kazanacaklarımız içinde öyledir. Hayat zor tabii. Ben 2013ten açıkçası en büyük istediğim şı İstanbulda bana en uygun mesleğin öğretimini görürken olmak istiyorum. Bu zamanlarda üniversiteli kenkelerle 300 500 olsun. Ailemde huzur olsun ve eninde sonda arkadaşlarımla biririmizle konuşacak halimiz olsun. Aşka gelirse onun hakkında hiç bir şey dileyemiyorum. Herkes bilir sevgi ve aşk konuları boktandır. Mutlu olabileyim ve eğlenebileyim yeter. Umarım herkesnde istediği olur. Kimsey kendimle kıyaslamıyorum ama benim istediklerim olsun ve başkalarına zarar vermeyeym istiyorum açıkçası istediğim tek şey şu. Herkese 2013lü yıllar. Çok güzel olur. Mutlu olu...

Yılbaşına 1 Gün Kala Cinnet

Resim
Bu yazımı kendi hareketlerine bakmayan, salak salak konuları aptalca kıçlarından anlamayanlar, kendilerinin bir birey olduklarının farkında olmayanlar ve her bokunu herkese anlatanlara gitsin. Hayatım böyle sevdiğim ama boktan olan insanlarla kaplı. Malesef ki seviyorum ve değerliler ama asabımı bozmasalar mesela nasıl olur? Cidden bugünümün içine eden insanları bir elimin parmakları kadarda olsa aman dedirttiler hemde dolu dolu aman dedirttiler offfffff diye çığırımdan çıkartıp siktir git o zaman dedirttiler. Sen salak olduğundan ve zekan biraz düşük olduğundan biraz değil bayağı anlamamışsın. Hadi tamam zekan düşük olsun ama sen benim nasıl biri olduğumu biliyorsun. Neyse ben geri adım atmayacağım. Bu iş bu kadar. Hem birşeyler yolunda gitmezse evet ben bişeyler kaybederim ama sende kaybedersin o kadar basit. Sen bana onları derken ayrıca kendin çok mu yapıyordun? Cevabını kendin biiyordun o yüzden gereksiz tartışmaya gerek yok. Ayrıca suçlamadan önce karşındakine sor bakalım s...

And tell you time and time again....

Resim
"Ona aşık olmak benim yapabileceğim en büyük frdakarlıktı. O ise tüm umutları, hayalleri ve duyguları bir kenera fırlattı. Halbu ki ben kendimi altın tepside sunmuştum ona. O ise kendi kazanmak istedi ama yanlış yaptı. Şimdi ben ona döner miyim? Ya da o beni ister mi? Hayır bunu ikimizde yapamayız. İkimizinde aptal bir gururu ve keçi inadı var. Üzülmekten başka birşey kalmaz birbirimizin ikimize ait geleceğinde. Keşke seni beni sevseydin bende sana değer verebilseydim. Bu da tecrübe olsun bize." Açıkçası çocuklar böyle bir olay yaşamadım. Sadece içimden geldi. Hani bazen monologlarınız diyologlara döner ama kendi içinizdedir. Kısmi olarak iç hesaplaşmada diyebiliriz. Esasında ise benim hirilerini sevmeye ihtiyacım var. Ve çevreme baktığımda sevecek adam yooook diye serdar ortaç nağmeleriyle kabuslarınıza girmek istiyorum. Başım çatlıyor, kollarım et kesiği, kalbim kırık. Bir şeylerden şikayet etmeyi pek sevmem ama bu baş ağrısı çok fena . O yüzden yazıyı bitirir bitirm...

Everything At Once

Resim
Eeeeh yeter artık be! diye patlama sınırına gelmiş bulunuyorum. Sürekli sıkılıp durmaktan sürekli engellerden o kadar çok sıkıldım ki anlatamam. Aşırı derecede bıkkınlık var üzerimde. Bu zamanlar bir daha gelmeyecekmişmişmiş. En nefret ettiğin nasihattir hele ki bu kişi babam veya annem olunca. Çünkü onlarda hiç kimseyi tanımamış kendi bildikleri yollardan gitmişler. Şimdi babamın bana kalkıpta " Bu zamanlar bir daha eline geçmeyecek." demesi beni bunaltmaktan başka bir işe yaramıyor. Bende kendi tecrübelerini kendisi yaşamak isteyen insanlardan biriyim. Kısaca götüme kazığı yemeden rahatlayamıyorum. Bu zamanlar evet bir daha elime geçmeyecek ama benimde yapmak istediğim ben bu zamanlarımın hepsini ders çalışmaya harcamayacağım. Hele hele sıkıldığım bugünlerde devasa kahkaha atmak istediğimden evde de durmak istemiyorum. Hayat sadece o sınavdan ibaret değil. O koduğumun sınavı sadece kaliteli yaşam için gerekli. Tamam çok pişman olucağa benziyorum kendimden böyle bir başa...

79. Yayın Yazısına Hoşgeldiniz!

Resim
Merhaba çocuklar, Evet hala yaşıyorum ya da ölüpte dirilmedim. Sadece yoktum. Bayağı uzun süredir evet doğru. Size anlatmak istediğim bu bloğa ihtiyacım olduğunubhatırladım. Galiba kendimi yine birilerini açıklamak istiyorum. Bunca zamandır evet çok şey oldu ya da olmadı. Buna ben karar veremiyorum. Yani evet bir sürü şey geçti başımdan ama elle tutulur pek bir şeyim yok. Artık isim vermekten korkmuyorum açıkçası. Kısa bir süre arkadaş baskısıyla Eşref geçip gitti. Ama sadece gitti. Don't worry guys. Bir bok olmadı yine. Bugünlerde yine aşk uçurumunun yanından geçiyorum. Kısaca duygularım yoğunlaşıyor. Belki de hormonal açıdan yoğun bir zamanlardayım. Bilmiyorum. Açıkça aslında şunu demek istiyorum; ben daha kendime kendimi açıklayamazken what i am doing? Duygularım bu kadar karmaşık evet ama ben kendimde bir şeyi daha algılayamıyorum. Neden olaylar başımdan geçerken sevdiklerime anlatmıyorumda iş işten geçtikten sonra anlatıyorum? Niye bun yapıyorum? Cidden utangaç mıyım l...

Kısa Bir Mola

Merhabalar Efeniiim, Hayır hala ölmedim. Şu sıralarda düşünmüyorum ölmeyi zaten ölsem bile bir arkadaşıma miras olaraktan benim yerime öldüm diye bir blog yazısı verdim. Ölünce anlarsınız. Malumunuz benim için YGS-LYS maratonu başladı. Amma velakin icraat kısmı çok zor olduğunu açıkça belirtmeliyim. Çok zor arkadaşlar 55bin konu var bir günde de 24 saat var. Keşke 55 saatimiz olsaydı. Neyse işte ben bu maratonda yaşamaya çalışırken blog gibi zevki şeysilerim en arka planda oluyor. Geçen gün araştırdım en iyi mimarlık okulu neresi diye her türlü İTÜ imiş. Artık bende mecburen İTÜ'yü okuyucağım. Zaten sen bilmiyor muydun diye soruyorsanız eğer şuna bir açıklık getireyim bana bir aralar birileri büyük birileri Mimar Sinanda okuman şart demişti. Yalanmış beeee. Kandırılmışım. Şimdi size bir şey diyeceğim. Ben saçlarımı kestirdim ce herkes yakıştırdı. Bazen bende yakıştırıyom ancak bazende çok salak bakıyormuşum gibi geliyor o zamanlarda sevmiyorum. Fark ettiniz mi bu yazıda h...

Wish List

Melabalar Efeniiim, Biliyorum fena boşluyorum artık blogu ama yani aklımdan bir şeyler dönüyor ama bunlar tam uyumadan hemen önce oluyor ya da bloga yazamayacağım anlar da oluyor. İşte şans! Bugünlerde sabahtan akşama kadar zaman öldürmekten başka bir bok yapmıyorum. Eferin Kızım Sanaları duyar gibiyim biliyorum. Gel gelelim bu 3 Ağustos gününde sizce aklımda sürekli olan şey nedir? Söylüyorum tabii ki benim Doğum Günüm! Bir aslan burcu olarak buna fena önem veriyorum. Önem verdiğim gibi de her sene hayal kırıklığına uğruyorum. Yani bu bok hayatımdan anlayacağınız gibi birileri sürekli doğum günümü bok ediyor. Bunu genelde ailem kısmı yapıyor. Görevlerini hakkıyla verdiklerini gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Neyse işte bu sene onlara acımadım ve bu konu hakkında bütün kinimi nefretimi ortaya döktüm. Annemle babam fena şaşırdılar biz bunları mı yaptık dediler niye yaptık dediler kendilerinden utandılar sıkıldılar :D Hehe yani görev başarıyla tamamlandı. Hatta gel gelelim be...

Bir Külkedisi Masalı

Resim
İlk kez bir yazımda başlığı önce yazıp sonra anlatacaklarıma geçiyorum. Bu ilkimi ayakta alkışlamalıyız sayın seyirciler.  Eğer başlığıma geri dönersek evet doğru okudunuz. Ben bu evde külkedisine döndüm. Annem hiç bir işi yapmıyor. Sabah gözlerini açar açmaz damla şunlar yapılacak diyor geri kalan her şeyi yapmak bana kalıyor. Yemek, Bulaşıklar, Silmek, Süpürmek. Şaka değil annem sadece çamaşırlarla ilgileniyor. Ama şu iki gündür çamaşırları yapmadığım içinde ben azar yiyorum. Az kaldı isyan etmeme. Hani külkedisi olduk en azından cam bir ayakkabım olsun ya da o ayakkabıyı bana getirecek prens! Geçen akşam Kraliyet Düğünü diye eski bir film izledim. Etkisi hala sürüyor. Google da Avrupa Prenslerini araştırıyorum. Yaşıtımı bulursam o ülkeye üniversiteye gideceğim. Avrupa 2. bir Kate Middleton ve Prens William olayına hazırlansın.  "Even miracles take a little time." Aşk olayına adım atmışken kahrolasıca ben geçen hafta bir şeylerden çok etkilendim. Özge çok se...

Dikkat Ağır Bunalım İçerir

İçimde birilerini aldatiyormuşum gibi buyuk bir his var. Böyle şu an içime oturmuşcasina bir his. Kotu bir his. Ağlamak istiyorum ama ağlayamiyorum. Tuhafim ben. Garip. Arkadasim icin bir fedakarlik yapiyorum. Kendimden bir seyler kaybetmesem hic sorun degil. Gerci o zaman adi fedakarlik olmazdi. Hic sevmedigim biri ile konusmak cok kotu. Sevmedigim degil aslinda. Ne egleniyorum onunla konusurken ne seviniyorum. İyi bir sey yaziyor bana itici geliyor. İste insan sevmeyince boyle oluyor. Tipini bilmiyorum bile o konu icler acisi. Eger arkadasimi sevmesem ben bu cocuga 1 dk bile katlanmam ama ooof ben ne yapiyorum boyle? En iyisi arkadasima bunu anlatmaliyim ama soz verdim. Sozler tutulmali. Tutmam gerekiyor bu sozu. Birde geceleri var bu isin. Beni huzursuzlastirdi bu is. Haftalardir kafami o pencereye hic carpmadim mesela. Carpmamak icin gerci ne yatakta kus olup ucmadigim yada tirtil olup surunerek pencereden kactigim zamanlarim vardi ama su cocuktan sonra kafami 2 defa carptim. Uyuya...

The Sound Of Freedom

Resim
Kısa ama özgür tatilimin sonu çabucak geldi ve şu an evden size bağlanıyorum. Süprizi kaçmaasın dediğim olayı anlatmaya hemencecikte başlıyorum. Şimdi babam izin vermeyince bir yandan çok büyük vicdan azabı duyduğum bir yandan da kesinlikle yapmam gereken şeyi yaptım. Babamla anneme onlar bizi götürecek diyerekten yola çıkıp aslında yalnız başımıza gidiverdik. Ve ciddi ciddi harikaydı. Herkes özgürlüğünü 2 günlüğünede olsa yaşamalı. İşte baba tek başımıza yaşayabildik. Tamam zorlukları vardı. Mesela UFO, süleymancık, kilitlenmeyen kapılar, tıkırdayan pencereler, esmeyen rüzarlar, kızarmayan patatesler, közlenmeyen biberler, kıro beyefendiler, peşimizden koşan kırmızı şortlu çocuklar, tıkanan lavabolar, Hacer Teyzenin kayıp cam kasesi vb. Ama biz atlattık. Gerçekten sapasağlam evimize döndük. İlk gün dönüş paramızıda ayarlayıp koyduk bir kenera ki oracıkta kalmayalım diye sonra ver elini ev için alışveriş. Önce pazar sonra Tansaş derken birde Buse'nin Onur'unu ararken...

Gunler Top Olmus Haberimiz Yok

Resim
Merhabalaaaar efeniim Sizleri gormek ne kadar guzel. Evet evet biliyorum hepinize kendimi ozlettim ya da su an tamamiyle salak sacma(ki muhtemelen oyle) konusuyorum. Oncelikle size bir zincirimi nasil kirdigimi anlatacagim. Bir zamanlar telefon olayini feci abartan bir kiz vardi. O simdi annesiyle feci bir sekilde kavga ettigi icin 5 gundur telefonsuz. Ve 5 gundur kendini feci rahat hissediyor. Evet bazen ona telefonsuzlugunun acisi cok koysada o bunlari dusunmemeye calisiyor. En nihayetinde bu kiz surekli İTÜ mimarlik fakilutesine ve Mimar Sinan Üniversitesine google mapten bakip duruyor ki aslinda birbilerine cok uzakta degiller. Ve bu kiz surekli Avrupa Yakasindan daire bakiyorum. Hayallerimin evi birazcik soyle. Evet biliyorum banyo buyuk filan ama boyle minnak sevimli sicak bir ev ve bu sadece krokisi bu esyalarin rengi deseni var. Onlarin vile hepsine baktim. Ama gel gorelim en ucuz bu eve bezemeye yaklasmayanlar bile 350 tl kira. Ve boyle bir ev kac olur bilemem. Alin bu d...

Kararlar, Kararlar, Kararlar

Bakın size ne anlatacağım. Sosyal dünyaya geri döndüm ya yeni kararlar alıpta döndüm. Aslında yeni kararları döndükten sonra aldım. Ama amaaaan ne haltsa ise yedim ben onu. "Bugün bir film izledim tüm hayatım değişti" demeyi de çok isterdim lakin değişmese de karar aldırttı yani bir şeyleri başlattı e başlamakta bitirmenin yarısıdır gibi bir sözümsü bir söz vardı. Neyse ondan dolayı bende başladım. Allasem Damla ne diyorsun sen anlarından birini yaşıyorum sayın seyirciler. Bu arada küçük bir nüans fark ettim eskiden blog yazdığım için kendimi part time bir yazar gibi hissediyordum. Ama blog yazan yazar değildiri öğrendim geçen gün. Kitap yazan yazardır onu öğrendim. Neyse asıl konuya geçersek artık sosyal kültürün bir parçası olmak istemiyorum. Yani 17 yaşındaki insanlar şu kiabımı okuyor ben okumayacağım. Çünkü biliyorum ki o okunan kiapların çoğunun edebi bir değeri yok. Farklı, özgün, sıradışı olacağım. Zaten aslında öyleydim ama lafı niye uzattıysam kısaca ben edebi...

Yalnızlık Musikisi

Yaklaşık şöyle 2 haftadır sosyallikten uzak biri olduğumu söyleyebilirim. Evet arada yüz yüze görüştüğüm arkadaşlarım oldu ama ayrıldığımız andan itibaren ben onlarla bağlantımı kopardım. Düşünmeye ihtiyacım olduğunu düşündüğümden bunca gündür  ne adam akıllı konuştum ne de varlığımı belli ettim. Bu süre içerisinde ne düşündün ne karar verdin deseler bilmiyorum. Ama şimdi fark ettim ki benim yazlığa ihtiyacım varmış düşünmeye değil. Arada böyle krizlerim geliyor. Ben öyle zamanlarımı biliyorum ki tenefüs zili çalar çalmaz kulaklığımı alıp okulun tenha bir köşesinde kendi kendime oturup kendime yalnızlık ortamı hazırladığımı. Ben böyle bir insanım. İhtiyaçlarım arasında yalnızlıkta var. Eğer yalnız kalamazsam bir anda Dünya'nın en çekilmez insanı, en nefret edilesi kişisi, ve bir canavar olup çıkıveriyorum. İşte canavar olmamak içinde yine bu yola girdim ama çok şükür bugün yine çıktım. Yani aslında beni çıkartan sadece küçücük bir mesajdı bile diyebilirim. Küçücük, yalnızlığıml...

Di'li Geçmiş Zaman

Resim
Size dün neler olduğunu anlatabilir miyim rica etsem? Kabul ettiğinizi varsayıyorum ve başlıyorum anlatmaya. Sabah uyandığımda bir heyecan bir heyecan sormayın gitsin. Az buz değil bu akşam gelmiş geçmiş kime taptıysam kime deli olmuşsam (1 kişi hariç) onların önünde dans edecektim ve kusurlu bir nokta vardı ki sevmediğim ayrıntılardan dolayı bu sene danstan nefret etmiştim. Hatta gece dışarıda gök gürültülü fırtına koparken tek duam ne olur akşama kadar sürsün ve iptal edilmesiydi. Ama diğer onca mezun olacakların kuvvetli duaları benim mini minnacık isteğimi solladığı gibi de fark attı bende sükunetimi koruma yollarına girmeye çalıştım. Hani dansa ısınamayınca da provalarda hep bir cozutma oluyor o noktadan dolayı sahneyi hiç istemiyordum. Neyse tek iyi nokta Buse Bay Boğa'yı gördü ve ilk gördüğünde "Saçlar Cedric geri kalan her yer Edward zaten zamanında Edwardcıydın. Sizin okulda Jacob var mı çünkü ben Jacob severim de hani biliyorsun." tepkisini verdi. A...

Büyük Patlama

Resim
" Bana zamanda yolculuga cık ve sadece bır gune gerı don deseler ben kuskusuz 4 ekıme gıderdım. O gun kı hatamı duzeltırdım. Karsımda kı kısıye olan hıslerımı tartardım. Anlamaya calısırdım dırek atlamazdım olaya. Kımsenın duyguları ıle oynamaz, vıcdan azabımı da yenerdım. Sonra Bay Bogayı bulurdum senden aylarca hoslanıcam cocuk ıste bu yuzden o kahbe sevgılıne donmeyı dusunmeyı bırak ve bırbırımızı sevelım cunku ben ılk baslarda olmasam da daha sonrasında senı dusunmekten, hayaller kurmaktan, senı takıp etmekten, anonım telefon numaraları bırakmaktan kendımı alamayacagım. Senın ıcın kendımı yıpratıp sonra tekrar kendımı yenıleyıp duracagım. Ve sen bunları o anonım kagıdı aldıktan aylar sonra sana ılgımı yıtırdıgımde bana donuceksın. Tıpkı soguk bır nevale gıbı karsımda durucaksın. Benı adam yerıne bıle koymayacaksın. Ve ben senden kopardıgım kucuk bılgı kırıntıları ıle mutlu olup sonra bu ılgısızlıkten bıkıp kendıme senden ayrı bır yol cızecegım. Sımdı burada kı olmaması ge...

Stop Carrying Things

Resim
Günaydın Sayın Seyirciler, İşte koskoca salak manyak aptal bir haftanın daha sonuna geldik. O kadar iğrenç günler de geçirdim ki ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Ama yok yok anlatacağım. Öncelikle bu hafta çok tembeldim. Hem de feci tembeldim ki fizik sınavına ve dil anlatım sınavına 1 gr bile çalışmayayıp Buse ile cozuttuk. Sonra gelin görün Fizik sınavından 10 bile alamayacak iken ben Dil Anlatım sınavlarım da klasikler hep bir 40 olduğundan ümitli değilim. Sonra hani bu kadar sınavların acısıyla dehşet içerisindeyken bir şey için kura çekiyorduk. Bakın 4 kişi var 3 kişi çekilecek. Bende her türlü çekilişten bir şeyler kazanırım (hatırlar mısınız bilmem ama geçen haftalarda bir fün ben hediye dershane bile kazandım) ama uğursuzlukta var üstümde hoop %25 lik şans bana çıktı yani kura bana çıkmadı. Ne güzel değil miii? Bir de o gün sen kalk salağın biri benim blogspot linkimi paylaşıp şunu şikayet edin dememiş mi. Spam hiç birşeye sahip olmadığı için tümüyle zararsız bir şe...

Tip Of My Tongue

Resim
İyyiii Günler Sayın Seyircileeeer, Tamam biraz yılışıkça oldu ama keyifliyim azıcık ondan oluyor bunlar. Aslında keyfimin nedenini hiç biliyorum yeni bir şey yok orası bir gerçek. Bu arada geçen yazıda bahsettiğim çocukları kaybettim. Ne hüzün verici bir durum diyiceğim ama ı ıh değil. Yeni bambaşka şeyler başlıyor. Tabii ben yine karmaşıklaştırmazsam. Niye ben bu kadar karışıklaştırdığımı çözmeye çalışırken bir sabahın köründe dersanenin kenarından aşağıya bakarken felsefi düşüncelerim birleşti ve malca ama tam bana uygun bir açıklama buldum. " Anlayamadığımız kısım şu benim gibi hoş, sevimli, deli ve eğlenceli bir kızın nasıl sevgilisi olamaz. Olmaz olamaz efendim çünkü o kız birsevgili istemediği sürece. Başından beri açıklamaya anlatmaya çalıştığım olayın tanımını buldum. Ben en yükseği ve en dibi yaşayacak bir aşk isterken aslında beni tüketip bitirecek bir aşk istiyordum. Tutkunun en sonuna kadar yaşandığı bir şey. Ben kendime rakip arıyor gibi birşeyim a...

60. Post Lets get lost

Resim
Merhabalar, Geçen hafta olsa sızlanırdım size.Hayt niye böyle. Niye şanssızım diye. Niye mutsuzum niye heyecanı yakalayamıyorum diye. İlahi ben şimdi sanki çok mutluyum? Ama işler değişti biraz. 2 haftada çok savaş verdim içime. Bazen o kadar çok şey yazmak istedim, bazen düşünmek dahi istemedim. Bir arada gerçekten çok kötü hissettim. Sonra geçti. Her şey gibi. Belki beni öldü sandınız. Belkide her şeyi bıraktı.Ne öldüm ne bıraktım yada ne ölmedim nede bırakmadım. Hep ikisinin arasındaydım. Hiç belirli olamadım. Sonunda çok istediğim bir kaç şey oldu hayatım da. Babam hayır dedi gitti anneme yaptırttım sonra kendi ellerimle babamla aramı bozdum. Şimdi düzeldi amma velakin bazı şeyleri fark ettim. Ne kadar dediğim dedik olduğumu, ne kadar hırslı olduğumu, ne kadar her şeye zaafım olduğumu, yalancı olduğumu. Zaman çok kötü be arkadaş. Herkes herkese rahatça istediğini yapıyor en yakınlarına bile. Bu hafta en sevdiğim kişileri çok zor durumda bıraktım ve o kadar pişmanım...

Korkuyoruz Sayın Seyirciler

Resim
Merhabalar merhabalar.... Geçen günler ile birlikte geçmeyen, bir türlü değişmeyen şeyler var. Değiştirmek isteyipte değiştiremediğimiz şeylerin acısını ise en derinden yaşıyoruz şimdi şakası bile olmaz bu işin. Bir Leydi İneğin Notları: Ne güzel pazar günü YGS sınavı olduu bitti. Çark döndü dolaştı şimdi bana döndü. Sıradaki YGSci olarak üzgün olduğumu ve ÖSYM'ye bela okuduğumu söylemeden geçemeyeceğim sayın seyirciler. Bu arada bu senenin  YGS sorularına baktım harbiden arkadaş türkçe soruları o kadar sıkıcı ki 2 günde sadece 27 soru çözebildim ve 28. soruda durağan bir ilişkimden dolayı daha diğer soruları çözme gibi bir girişimede giremedim. Amma velakin fen bölümüde öyle normal göüzkmüyor. Kalın ve uzun gözüküyor. Terbiyesizlik yaptım ihi. Sonra birde Özen hoca ve Bahtıaçık (!) -aslında kadının adı bahtışen- hocalarımız yaklaşık 1 buçuk haftadır okuyamadılar sınavları. Tamam bir tanesi klasik ama diğeri test arkadaş bu kadar zor olmamalıdır okumak. Sonra birde Dilekçiğ...

Twist -

Resim
Yazsam mı yazmasam mı diye her türlü kararsız kaldığım kaç gecedir bloğuma şunları yazayımda rahatlayayım dediğim düşüncelerden bir gram yok şu an aklımda. Bir şeyler oluyor ama olmuyor durumunun tam ortasındayım. Birde aklımdan kişiliğime hiç bir türlü uymayan o kararı uygulucağım diye bile düşünsem imikansız olan yeni kararlar geçiyor ama açıkçası düşünmek bile yararsız. 17 senelik kendimi biliyorum az çok. Sonra birde ben size bugünlerimi anlatayım diye düşündüm şimdi. Çok güzel günde 2 sınav kol gibi olup ilişkimizi canlandırıyoruz sevgili Bay Sınavlar ile. Artık ders çalışmaktan öyle böyle değil o kadar çok bunalmışım ki akşam çalışmaya çalıştığım kadar zamanında SBSye bu kadar çalışmadım. Sonra birde Bay Boğa okula gelmiyor ama haftaya gelir herhalde böyle düşünüp mutlu oluyorum. Ama açıkça söylemek gerekirse ben şu sıralar artık 5 aylık yoğun ilişkimizi unutmanın zamanı geldiğini düşünüyorum. Ama bilmiyorum zaman herşeyi gösterecek. Ö.B. bu sıralar benim aşık olmamdan ko...