Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Akşam Olunca Sustururum Herkesi Herşeyi

Vakit geç. Bizim için daha da geç. " Geç " kelimesi ne kadar da içime oturuyor bir bilseniz. Geçmişten kopamamak nasıl zor bir bilseniz. Anılarıma, geçmişime  o kadar bağlıyım ki anlatsam roman olur anlatmasam yine. İnsan umut etmek istiyor ama olmayacak duaya amin demek istemiyorum, kendimi küçük düşürmek istemiyorum. Her aklımdan çıkarma düşüncesiyle kendimden tiksiniyorum. Bu muydu sevgin bu muydu saygın? diye kendime işkenceler çektiriyorum. E sevmeye devam etmekte işkence zaten. Boşa acılar. Halbuki böyle olmayabilirdi her şey. Ama hayatta her şey nasip. Dün, damadın gelini neden alnından öptüğünü öğrendim. Alın yazım kabulümdür demekmiş. Nasip işte bunlar hep alın yazısı. Elbet bir gün o da olur. Tüm enerjimi aldı götürdü bu iş. Buna da öyle üzülüyorum ki. Sürekli arkadaşlarım "İyi misin? Eski neşeli damla nerede?" diye soruyorlar. Yok işte yok nerede bende bilmiyorum. Göksel- Uzaktan şarkısını kendime ithaf edersem bence cuk oturur. Veer Zaara...

Kararname

Her işte bir hayır bu işte hepsi sensin dedim ne totemler yaptım hepsinin sonucunda bu iş olmayacak ya cevabı aldım bende bıraktım kendi yoluma su bulur ya kendi yolunu bende bulurum kendi yolumu dedim. Ama yol zormuş ya. Ama yapacak bir şey yok bir kere üzülsem bin kere üzülmekten iyidir. Şimdi bana kalan şeyler damardan şarkılar ile yola devam. Depresyona yaklaşık 2 aydır bağımlısı olduğumdan hayatımda pek bir şey değişmiyor.  Bakalım zamanla ne olacak? Ama güzel sevecektim ya kimseyi bu kadar çok sevmek istememiştim kimseyi de bu kadar sevemezdim. Ama yine gelecekle her şey değişir. Zamanla karşımıza kimler çıkacak kimleri sevmek isteyip kimleri gerçekten seveceğiz. Belki aile kuracağız belki de çocuklarımız olacak. Umut işte böyle bir şey. Bence dünyanın en tehlikeli şeyi ya. Muhtacız bir kere. Bırakamıyoruz. İyi Geceler

Portobello Cadısı

Resim
"Yüreğim, benim dünyamdan olmayan bir kadın tarafından baştan çıkarılmamak için boş yere direniyordu. Mantık yenik düştüğünde, boyun eğmekten ve aşık olduğunu kabullenmekten başka çarem kalmamıştı." "En kusursuz cinayet budur; yaşama sevincimizi kimlerin öldürdüğünü, bunu hangi güdüyle yaptıklarını, suçluların nerede bulunacağını bilemeyiz.            O adsız sansız suçlular yaptıklarının farkında mıdır acaba? Kuşkuluyum, çünkü onlarda -                   mutsuz, kibirli, düşkün ve güçlü olanlar - kendi yarattıkları gerçekliğin kurbanıdırlar." "Dışadönük kişilerin içedönük kişilerden daha mutsuz oldukları bunu gidermek için de  sürekli olarak ne kadar mutlu, hayatla ne kadar barışık olduklarını kendilerine kanıtlamaya çalıştıkları söylenir." "....Ya aklım alan biricik şeyi - o kadına olan aşkımı- kaybedecektim ya da özgürlüğümü ve geleceğin bana sunduğu tüm seçenekleri.       ...

Overthinking A Lot

Resim
"Yüzüne söyleyemediklerimden bir kitap yazardım, yakmak için." Tumblr da dolaşıyordum öylesine sonra bu alıntıyla karşılaştım. Son yazımın son kısmında da bahsetmiştim bir platonik aşk yaşıyorum diye e tabi bu yazıda beni oralara götürdü bir ilham böyle kendimi anlatma ihtiyacı ile buralardayım işte. En iyisi size baştan anlatayım. Anlatayımda bir açıklamada yapmak istiyorum. En son 11.sınıfta böyle büyük bir platonik aşk yaşadım o da Bay Boğa idi. Tabii ki blogumun genel bir okuyucu kitlesi yok ama en yakın arkadaşlarım bilirler. Bakın arasından 3 yıl geçmiş bu işlerde paslanmışım bence. Başlıyorum. Geçen dönemin final dönemiydi. Kütüphanedeydim. Ders mi çalışıyordum? Hayır zaten ders çalışamıyorum ben kütüphanede masalar bana alçak geliyor (Evet sebebi bu). Ama mühendislik kitaplarının orada takılmaya da bayılırım kendimi zeki hissediyorum. Neyse mühendislik kitaplarının oraya giderken yerde rafların önünde elinde bir kitapla oturmuş bir çocuk gördüm. Hoş çocukmuş d...