The Sound Of Freedom
Kısa ama özgür tatilimin sonu çabucak geldi ve şu an evden size bağlanıyorum. Süprizi kaçmaasın dediğim olayı anlatmaya hemencecikte başlıyorum. Şimdi babam izin vermeyince bir yandan çok büyük vicdan azabı duyduğum bir yandan da kesinlikle yapmam gereken şeyi yaptım. Babamla anneme onlar bizi götürecek diyerekten yola çıkıp aslında yalnız başımıza gidiverdik. Ve ciddi ciddi harikaydı. Herkes özgürlüğünü 2 günlüğünede olsa yaşamalı. İşte baba tek başımıza yaşayabildik. Tamam zorlukları vardı. Mesela UFO, süleymancık, kilitlenmeyen kapılar, tıkırdayan pencereler, esmeyen rüzarlar, kızarmayan patatesler, közlenmeyen biberler, kıro beyefendiler, peşimizden koşan kırmızı şortlu çocuklar, tıkanan lavabolar, Hacer Teyzenin kayıp cam kasesi vb. Ama biz atlattık. Gerçekten sapasağlam evimize döndük. İlk gün dönüş paramızıda ayarlayıp koyduk bir kenera ki oracıkta kalmayalım diye sonra ver elini ev için alışveriş. Önce pazar sonra Tansaş derken birde Buse'nin Onur'unu ararken...