Neyin içindeyiz yüzümüz hep yara bere i
Yazmaya çok ihtiyacım var. O yüzden buradayım. 7 Marttan sonra hayat tam bir roller coaster gibiydi. O yazıda dipteyim daha dibi yoktur demiştim. Varmış. Zaten hep daha kötüsü olamaz dediğimizde daha kötüsü tak diye hiç beklemeden karşımıza çıkar. 7 mart geçti o hafta her gün ağla, zırla. Sonra tekrar barıştık. Ama çözemedik. Bir çözer gibiydi bir çözülmeyecek gibiydi. Zaten yeterince kaos olan hayatımızda, bir de aile kaosu girdi. Sonra İstanbul'a geldi. Çok güzeldi her şey. Çok güzel der iken, aralık ayı öncesine dönmüştük. Eski Burak ve Eski Damla. Tamamiyle dürüstçe, her şeyi konuştuk. Sadece tek bir sıkıntı vardı. O kararını vermişti. Gelmeyecekti İstanbul'a. Hiç kızmadım. Haklıydı çünkü. Sadece hayal kırıklığı vardı. Hem tüm karar bende kaldı yine diye, hem de hayallerim ile olanlar hiç paralel değildi. Sonra ailemden inanılmaz bir baskı. Karar ver Damla diye. Böyle hayati bir kararı 2 günde 2 haftada en geç 2 ayda karar vermemi beklediler. Nefret ediyorum böyle bir ai...